Haber

Mehmet Uçum: Türkiye’nin Yüzyılı bir parti veya ittifak programı değildir

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Uçum, Yüzyıl Türkiye programının bir parti veya ittifak programı olmadığını belirterek, “Bu program tüm Türkiye’nindir” dedi.

Mehmet Uçum, Cumhuriyetin 100. Yılında Türkiye Yüzyılı Vizyonu kapsamında Gaziantep’te düzenlenen ‘Türkiye Sohbetleri’ toplantısına katıldı. Programa Gaziantep Valisi Davut Gül, Cumhurbaşkanı Başdanışmanları Ahmet Selim Köroğlu, Mehmet Çek, Ayhan Ogan, Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Latif Karadağ ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

Toplantıda konuşan Mehmet Uçum, Türkiye Yüzyılı vizyonu hakkında bilgi vererek, bu programın Türkiye’nin geleceği için önemli bir vizyon olduğunu vurgulayarak, “Türkiye Yüzyılı programı sunulduğunda herhangi bir parti veya ittifak yoktu. sadece türk bayrağı.en önemlisi türkiye’nin gelecek perspektifi.dolayısıyla asır türkiye’nin birinci özelliği bu programın bir parti veya ittifak programı olmamasıdır.tüm türkiye’yi ilgilendiren bir programdır.ikinci özelliği Bu programın kapalı bir program olmamasıdır. Bu, Türkiye’de de ortak payda üzerine bir yaklaşımdır. Seçim sürecine giren partilerin demokratik rekabetinin bir unsuru olmanın ötesinde değer verilmesi gereken bir durumdur.” dedi. Devletlerin böyle bir süreçte var olma mücadelesi içinde olduğunu anlatan Uçum, “Yakın zamanda bir pandemi krizi yaşadık. Rusya-Ukrayna ihtilafı üzerinden çok farklı krizler yaşıyoruz. Güç krizinin yanı sıra Avrupa ve Avrupa’daki ülkeler ve dünya önemli gıda krizleri yaşıyor.Bu ortama baktığımızda dünyada çıplak güç savaşlarının hakim olduğu bir dönemden geçtiğimizi görüyoruz.Geçmişte güç savaşları oldu ama bunların gölgesinde az çok diplomatik krizler yaşandı. formüller veya hukuk. Bugün ne diplomatik referanslar kaldı ne de hukuki referanslar. Bir baskıdan geçiyoruz. Böyle bir ortama baktığımızda devletler var olma mücadelesi veriyor” dedi. tahıl koridoru ve esir mübadelesi konusunda ciddi adımlar atıldığını anlatarak, “Mevcut krizlere bakıldığında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye, Rusya-Ukrayna krizinde rol oynamasaydı hiçbir adım atılmayacaktı. Tahıl koridorunda ne adım atıldı ne de esir mübadelesi ile ilgili adım atıldı.Üstelik iktidar adına da adım atılmadı.Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği bunu başaramadı.Demek ki bunlar adım adım ilerleyen kurumlardır. etkilerini kaybederler ve yalnızca manzarada kalırlar.” Ulusal devletler arasında işbirliği ve dayanışmanın gelişmesi gerekiyor. Irkçılık ve yabancı düşmanlığı ve din, özellikle İslam düşmanlığı ile mücadelede başarılı olmak gerekmektedir. Ayrıca kültürel çarpıklıklar da önlenmelidir. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye olarak adil bir küresel organizasyon arayışı içindeyiz. Adil bir sisteme geçişin insanlığın kurtuluşu için en değerli perspektif olduğunu düşünüyoruz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu